Milyonlarca öğrenci alacağı karne ile bu cuma günü ağır geçen bir periyodu sonlandıracak ve sömestr tatiline girecek. Uzmanlar, karnenin öğrencilerin gelişimini desteleme aracı olarak görülmesi gerektiğini belirterek karneye karşı verilen olumsuz yansıların çocukların gelişimine sanıldığından daha fazla ziyan verdiğini belirtiyor.

Karne Nasıl Değerlendirilmeli?

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, karne alan öğrenciler ve velilere tekliflerde bulundu. 

“Karne meskende aileler tarafından öğrencinin gelişimini destekleme aracı olarak görülmelidir” diyen Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, “Karne öğrencilerin kendini, potansiyellerini tanıma aracıdır. Hangi ders için ne kadar çalışması gerektiğini hem öğrenciye hem veliye gösteren somut bir göstergedir. Öğrenciyi olumsuz niteliklerle etiketlemek, akranları ile kıyaslamak, cezalar vermek karnenin gelişim izleme ve destekleme maksadını ortadan kaldırır. Karneye verilen bu stil reaksiyonlar nedeniyle öğrencilerin öğrenmeye ve değerlendirilmeye ait olumsuz tavır geliştirmesi akademik gelişimlerine sanıldığından daha büyük ziyan verebilir” diye konuştu. 

“Öğrencinin Muvaffakiyet Algısı Farklı Olabilir”

Öğrencilerin muvaffakiyet algısının ebeveynlerinkinden farklı olabileceğini vurgulayan Coşkun, “Bu nedenle anne ve babalar çocukları ile muvaffakiyet konusunda konuşmalılar. Başarıyı nasıl tanımlıyor? Muvaffakiyet ya da başarısızlık ölçütleri neler? Bunu öğrenmek karneyi pahalandırmak, yeni maksatlar belirlemek açısından kritik olabilir” dedi. 

“Hedef Belirlemek Muvaffakiyetin Birinci Adımıdır”

Çocuk ve ergenlerde maksat oluşturmanın akademik ve toplumsal başarıyı elde etmede çok kıymetli olduğunu kaydeden Yelkin Diker Coşkun, karnenin bir tarafıyla de çocukların kendine akademik maksatlar koymasına yardımcı olduğunu tabir etti. Prof. Dr. Coşkun, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu gayeleri kendi planları doğrultusunda gerçekleştirmek akademik ve toplumsal muvaffakiyetlerin birinci adımlarıdır. Bu hususta ebeveynler çocukları ile birlikte hareket etmeli, onların gaye oluşturmasını desteklemelidir. Amaçlar kesinlikle öğrencilerle birlikte oluşturulmalıdır. Çocukların kendi potansiyeline uygun gayeler koyması aileler tarafından teşvik edilmelidir. Örneğin, bir derse ait notunu nasıl gördüğünü anlamak, daha yüksek bir nota dönüştürmek için neler yapması gerektiğine ait bir çalışma planı oluşturmasını sağlamak yani öğrenciyi motive etmek gerekiyor.”

“Okul Tıpkı Vakitte Toplumsal Gelişim Alanıdır”

Okulun akademik muvaffakiyetin yanında ve hatta daha fazla toplumsal gelişimin gerçekleştiği bir yer olduğuna dikkati çeken Coşkun, karnelerin bu manada da kıymetlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Coşkun, “Okulun öğrencilere neler kattığını bütünsel olarak kıymetlendirmek gerekiyor. Sanat, spor ve öbür gelişim alanlarında da muvaffakiyet gayelerinin oluşturulması öğrenci kişilik gelişimi için epeyce pahalı olacaktır” tabirlerini kullandı. 

İkinci Periyoda Hazırlık

Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, ders periyodunu tamamlamış öğrencilerin tatili verimli biçimde geçirmesinin ehemmiyetine işaret etti. Coşkun, “Böylece ikinci periyoda daha sağlıklı formda hazırlık yapılabilir. Tatil, dinlenme, oyun, kısa seyahatler üzere aktifliklerin istikrarlı biçimde planlandığı bir vakit olmalı. Öğrencilerin kitap okuma, tiyatro ya da sinemaya gitme üzere ferdî gelişimi destekleyici aktifliklerin içinde bulunması için fırsatlar oluşturulması yararlı olacaktır” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı